Home Genel Paranoyakca mı düşünüyorum?

Paranoyakca mı düşünüyorum?

by Erkan Börekçi
Paylaş ;

Televizyon kanalarında gösterilen dizilerimizi seyretmeyi bırakalı epey bir süre oldu. Arada, “Ben neden televizyon seyretmiyordum?” derken, bunu bana hatırlatan konuşmalara veya tesadüf karelere şahit olunca; “İşte bu nedenleydi.” diyorum.

Ki dün de böyle bir sohbete yaşadım. Dizi adını belirtmeye gerek yok, konusunu yazdığımda anlayacaksınız.

ALDATILAN KADINI SEYRETMEK Mİ YOKSA ALDATAN ADAMI SEYRETMEK Mİ DAHA KOMİK?

Karısına türlü oyunlar oynayarak, evli ve üç çocuk babası olduğunu açıklamadığı güzel bir kızla eşini aldatan adamı kahkahalarla seyretmemizi bekleyen bir grup var. İşin acı tarafı bu kadar değil elbet.

Aldatılan ve çocuklarıyla yaşam müdalesi veren kadınları düşünmeyen bu zihniyet, aynı zamanda durumu normalleştirmeye çalışmıyor mu sizce?

Ya da Türk toplumun adet ve yaşam kalitesine aykırı olan bu konu, komedi dizisi olarak neden evlerimizde bulunuyor? Bunun ne yararı veya ne amacı olabilir?

Dizi gösterimine ara verildiğinden dolayı bu tür dizilerin hangisinden bahsettiğimi çıkaramamış olabilirsiniz. Ancak sorun değil. Nasıl olsa birçok dizinin teması birbirine benzer. O temada neler var asıl odaklanılması gereken husus orası.

Zamanında oğlum henüz televizyonu keşfettiği vakitler akşam dizilerini onun seyretmeyeceği şekilde ev düzenini ayarlamama rağmen, çizgi film arası araya giren KURTLAR VADİSİ dizisinin asılan adam görüntüleri, silahla kişiyi başından vurma fragmanlarına maruz kaldığı için Rtük ile görüşmelerimiz olmuştu.

Ancak benim için sorun olaya çözüm üretmediklerinden o kanallar evde açılmamıştı. Çözüm yine maalesef ki benden gelmişti.

Şimdi gelelim bu kadar duyarlı olmadan çocuklarıyla birlikte teması işlenmiş dizileri hep beraber izleyen ailelere.

O çocuklar ne seyrediyor? Ne öğreniyor? Geleceklerinde nasıl bir davranış yapısına sahip olacaklar?

                Diyorum ki: Dış güçler, amaçlı gruplar… adı her neyse Türk Toplumu’nu yozlaştırarak, Türklük adına sahip olduğumuz değerler, gelenek ve görenekler yok edilmeye mi çabalanıyor?

ORJİNALİ YABANCI SENARYO OLAN DİZİLER EVİMİZDE

Orjinal senryolu yabancı diziler uyarlanarak önümüze geliyor. Şu an izlenilen dizilerin yüzde sekseni yurt dışında çok seyredilen diziler. Öyle de, biz o ülkelerin vatandaşı değiliz ki, bizlerin kendimize ait değerleri var.

Uyarlanan dediğimde benim istediğim bizim yaşam tarzımıza paralel bir yaşayış sergileyen, topluma makul derecede uyarlanmış bir sunum. Biz aldatan kocayı, karısını kapı arkasında salak yerine koyarak, çocuklarını inkar edecek kadar bir kadın peşin koşan adamı neden seyrediyoruz? Bir örnek tema daha size.

Yalılarda yaşayan ailelerin aile içi ilişki karışıklığını çözmeye odaklı diziler. Kim kimin çocuğu, annesi hizmetçi mi, bu arada fakir bir oğlan olan kızın ilişkisi… Bir bakıyorsunuz dizi olmuş düğüm. Kavgalar, entrikalar, kaçırılmalar.

Bizim toplumun bunlara ihtiyacı var ya da yararı mı dokunuyor ben anlamış değilim. Ha, diyeceksiniz ki; ‘Seyretmesinler canım.” Tam da oraya geliyordum bende.

                Siz kaç aile görüyorsunuz ki, televizyonda tercih ettiği bir yapım yoksa televizyonu kapatan? “Bu akşam istediğimiz gibi bir yapım yok, hadi tüm aile toplansın sohbet edelim, isteyen kitap da okuyabilir” diyen?

 Yani uzun lafın kısası; biz artık akşamları koltuklarına mıhlanmış, kumandaların ele yapıştığı, yirmi dakika kadar reklamların bitimini bekleyerek, zaten seyrettiğimiz son kareyi tekrar görmek için bekleyen insanlarız.

Seyredilen dizi bitince, zaten gece yarısını gösteren saatle birlikte yatağımıza yöneldiğimizde, beyin yorgun. Ki bu arada “Tabii ellerde cep telefonu olmazsa.” diye ekleyeceğim.

                Ne demek istiyorsun diyenleriniz varsa; “Uyuşturuluyor muyuz?” diyorum. Bu ülke en son ne zaman ‘DÜNYADA İLK’ ünvanını alan bir icat yaptı? Sizce ahlaki, toplumsal olarak gidişimiz ne yöne? Sizce de, bir etken, bir eylem yok mu? Ha siz şöyle diyebilirsiniz; “Başlığı çok iyi belirlemişsin, hakikaten paranoya son safhada” diye.

O VAKİT SİZ BANA ANLATIN

‘Kadına şiddete hayır!’ diye bangır bangır tüm kesin çığlık atıyorken neden televizyonlarda kadına şiddeti görebiliyorum ben? Sokaklarda silah, şiddet, ihanet, sahtekarlık görmek istemiyorken ve yasalar da bu yönde iken, neden televizyonlar ile bu olgular evimize giriyor?

Bizler böyle büyütülmedik, bizim zamanımız diye birşey var artık. Bu zaman kimin zamanı bilmiyorum; ancak psikolojik etkenli bu dizilerin bize asla yararı olduğunu düşünmüyorum. İşte o zaman da devreye, paranoyakça düşünceler giriyor.

Yine ve yeniden diziler yeni çekimleriyle evlerimize dahil olmaya başlayacak. Çok az bir süre kaldı.

Ne güzel söylemiş William James.

-“Seçim yapmanız gerektiğinde, seçmemek de bir seçimdir.”

Sevgiyle kalın…

Yazar; Pınar ÇAĞLINER

You may also like

Leave a Comment