Paylaş ;

Son yıllarda tüm Dünya’da ekonomi gündeminde geniş yer kaplayan, ülkemizde ise 2017 başından itibaren adından sıkça söz edilmeye başlanan Bitcoin aslında somut bir şekilde elle tutulup gözle görülemeyen, gerçek anlamda sahip olunamayan bir sanal para birimi.

Aynı zamanda Bitcoin, evinizde otururken, yorulmadan ve zorlanmadan giderek yükselişini izleyebileceğiniz bir değer olarak görülüyor. Ancak, bu hızlı artışın bir balon misali  söneceğini dile getiren tartışmalar da devam ediyor.

Yapılan araştırmalar, özellikle son aylarda Google’da en çok araştırılan başlıklardan birinin “Bitcoin nedir ve nasıl alınır?” olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Bitcoin’in insanlarda merak uyandırdığını ve bu sanal paraya sahip olan kişilerde bağımlılık yaptığını söylemek mümkün.

Bitcoin’in vaat ettiği kolay yoldan para kazanma ve zengin olma hayalinin yatırımcılar üzerinde hipnotik bir güç yaratarak bağımlılığa zemin hazırladığı söylenebilir.

Finansal yatırımlar ile ilgili yapılan araştırmalar, yatırımların artmasıyla birlikte yatırımcıların beyninde dopamin hormonunun tetiklendiğini, ancak yatırımın artma olasılığı ne kadar az ya da tahmin edilemez olsa da dopamin hormonunun artmaya devam ettiğini söylüyor.

Dopamin hormonu, doğrudan ödül ile ilgilidir ve salgılanması ile birlikte beyin kişiyi haz arayışına iter. Bu nedenle dopamin, sigara, uyuşturucu ya da kumar gibi bağımlılık yaratan madde ya da davranışlarda her zaman ön plandadır. Dolayısıyla, Bitcoin kullanıcılarında dopaminin sürekli arttığı ve kişiyi bağımlılığa ittiği göz önünde bulundurulmalıdır.

Duke Üniversitesi’nde Bitcoin üzerine yürütülen bir araştırmaya göre, eğer bir olay art arda iki kez gerçekleşirse insan zihninin o olayın yeniden gerçekleşeceğini otomatik olarak öngördüğü ve Bitcoin yatırımlarının art arda birkaç hafta yükselişiyle birlikte, geleceği belirsiz olmasına rağmen yatırımcılar artışın devam edeceğine dair inançlarının arttığı bulunmuştur.

Ayrıca, bu sanal paranın değeri arttıkça kişiler tahminlerinin doğru çıktığı ve tahminlerine daha fazla güvenmeleri gerektiğine dair duyguları güçleniyor. Tahminlere güvenin artması ile birlikte daha fazla yatırım yapıyor ya da yakınlarını da Bitcoin almaları gerektiği konusunda destekliyorlar.

Dolayısıyla, Bitcoin kullanan kişi sayısı her geçen gün artıyor. Bitcoin’e yatırım yapan çoğu kişinin parasını geri çekmediğini ve beklediğini gözlemlemek mümkün.

Stanford Üniversitesi’nde psikologlar tarafından yürütülen bir araştırmada, yatırımcıların maddi kayıp yaşamaktan korkmadıkları ancak diğer yatarımcılardan daha az kazanma riskine dair bir endişe yaşadıkları bulundu. Bu noktada devreye giren adrenalin ve kişinin risk faktörlerinden aslında haz duyuyor olması da Bitcoin tutkusunun sürmesi ve popülerliğinin artması konusunda belirleyici olabiliyor.

Herşeyin başı sağlık, kalın sağlıcakla.

Tagged

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir