Hiç düşündünüz mü? Çeşit çeşit pencere vardır. Hepsi birbirinden farklı kimisi ihtişamıyla göz kamaştıran, kimisi de yıkık dökük karanlık görünüşüyle içimizi ürperten. Peki ya içindekiler, dıştan bakınca cansız İhtişamlı görünüşün ardında acaba neler var?
Dışarıdan içeriyi görebilmek mümkün değil içeride neler olup bittiğini bilemeyiz. Oysaki o gösterişli, yıkık dökük olan pencerelerin arka yüzünde hangi oyunların kaçıncı sahnesi oynanıyor, Neler yaşanıyor hangi acılar gizleniyor. Adeta bir köşeye itilmiş açılmasın diye defalarca kilitlenip unutulan kapalı bir sandık misali.
Hayat çok acımasız oluyor bazen, işte o dışarıdan bakınca içerisi görünmeyen ama içeriden dışarı baktığında gözünün gördüğü her şeyi görebilen pencerelerin içinde saklı olan acılar yıkılan hayaller biten gençler var. Hep susturulmuş üstü kapatılmış korkular.
Keşkelerle dolu pişmanlıklar göz yaşı dolu hatıralar, pencerenizde ki çiçek bile farklı açar sorgulayamazsın bu nasıl bir renk nasıl bir koku diye, Velhasılı kelam işte O, ne olduğu belli olmayan bütün pencerelerin içinde de kanatları olmayan bir melek vardır.
Her zaman her şeyde suçlanan yapılan en ufak hatada bile sorgusuz sualsiz suçlu bulunan. Peki ama neden suçu ne sizi çok seviyor olması mı, yaptığınız her hatada yanınızda olduğu için mi, ya da her düştüğünüzde sizi kaldıranın o olması mı?
Hiçbir zaman hak ettiği değeri görmeyen, ya eşi ya çocuğu ya da saçma sapan birileri tarafından kanatları kırılan Melek. Peki bu Meleğin bir gün sizden ayrılıp gideceğini, yalnız kalacağınızı düşündünüz mü? Kimi suçlayacaksınız söylediğiniz yalanlara kimi şahit tutacaksınız, sizin için gözyaşı döken biri olmayacak, yokluğuyla sınanamadığınız bir acıyla tek başına kalacaksınız. Başara bilecek misiniz acaba, hiç sanmıyorum.
Bir evi yuva yapan Annedir. Pencerenizin şekli şemali ya da görkemi değil. Bir meleğe sahipseniz kıymetini bilin, yuvadan düşen kuşun üstüne basan çok olur. Ağlayacak bir omuz saçını okşayan biri yoksa göz yaşını da kendin siliyor san, senin Meleğin çoktan uçup gitmiştir.
Gerçekler acıda olsa bir gün hepimiz aynı yolda yürüyüp o cam parçalarına basacağız. Kiminin ayağı kanayacak kiminin yüreği
En acısı da İnsanoğlunun bunları bile bile kabul etmemesi işte buda benim pencerem renksiz şekilsiz en acı haliyle
Şunu hiç bir zaman unutmayın ki pencerenizin ister içinden bakın isterse dışından orada ilk önce gördüğünüz şey sizin yansımanız dır. Siz neyseniz pencerenizin görünüşü de odur.