Paylaş ;

Söyleşi: Elif Şahin Hamidi

Küçükken resme meraklı bir çocuk olduğunuzu ve ziyaret ettiğiniz bir karikatür sergisinin size karikatürist olma yolunu açtığını biliyorum. Kendi potansiyelinizi keşfettiğiniz ilk zamanlardan ve kendinizi gerçekleştirme ve geliştirme sürecinden bahseder misiniz?
Bütün çizerlerin ortak yanının çok küçük yaşlarda çizgiye duydukları ilgi olduğunu düşünüyorum. Ankara Ulus’ta açılan karikatür sergisini 15 gün boyunca her gün ziyaret ettiğimi hatırlıyorum. Lise son sınıf öğrencisiydim. Karikatürlerin yazıdan arındırılmış olması beni içine çeken bir durum oluşturdu sanırım. Gırgır gibi bir mizah dergisinin zirvede olduğu bir dönemde yazısız karikatürle ilgilenmem bana hâlâ şaşırtıcı gelir. Şurası bir gerçek ki, İnternetin olmadığı ve ustalara ulaşma konusundaki mesafelerin bu kadar kolay olmadığı bir dönemde kendi yol haritanızı oluşturmak, bilinç geliştirmek aşırı istekle, tutkunuzun derecesiyle ilgili.

Çocukken okuduğunuz çizgili/resimli kitapların, çizgi romanların bir etkisi, katkısı oldu mu karikatür yolcuğunuzda? Geçmişten bugüne etkilendiğiniz, örnek aldığınız, takip ettiğiniz çizerler, etkilendiğiniz sanatçılar, beslendiğiniz kaynaklar neler?
Hiç kuşkusuz bilinçaltı, geçmişte karşılaştığınız her çizginin büyüsünü kayıt altına almıştır, alır. Ten Ten, Teksas, Zagor gibi çizgi romanların elden ele dolaştığı yıllardı benim gençlik yıllarım. 1950 kuşağının çizerlerinin açtığı yolun ne kadar değerli olduğunu görüyor ve biliyorum. Turhan Selçuk gibi bir büyük ustanın bu topraklarda yaşamasının Türk karikatürü, dünya karikatürü ve benim için büyük bir şans olduğunu söylemeliyim. İran karikatürünü çok yakından takip ediyorum.

Sözcükleri kullanmadan, tipografiye yer vermeden, sadece çizgilerle söz söylüyorsunuz. Sözcüksüz söz söylemek bir karikatüristin çizim gücüne nasıl bir etki eder?
Şunu baştan belirteyim: Karikatürde yazı kullanılması onun değerini düşürmez. Çok iyi yazılı karikatürler olduğu gibi yazıdan arındırılmış son derece başarısız işler de görmek mümkün. Kompozisyon, desen gücü ve mizah kalitesi etkili bir karikatürün oluşmasında önemlidir. Mizah kültürü ve onun dili ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir. Başka bir kültüre ait mizahi bir ifadeyi kendi dilinize tercüme ettiğinizde, aynı duygu etkisini alamayabilirsiniz. Yazıdan arındırılmış karikatürler bu handikabı ortadan kaldırdığı gibi, sizin evrensel bir yolda ilerlemenize katkı sağlar.

Her karikatüristin kendine özgü bir “çizgi dili” var sanırım. İmzayı görmeden Hicabi Demirci karikatürlerini hemen tanırım örneğin. Karikatüristin o kendine özgü dili üslubu nasıl oluşur? Bu, karikatürist açısından iyi bir şey mi?
Çizerin kendi dilini, kurgusunu oluşturması önemlidir. Çizerin üslubunu yaşadıkları, gözlemledikleri ve hayata ne katmak istediği belirler. Çok çalışmak, üsluptaki flu alanlardan netliğe doğru ilerlememizi sağlar. Başarılı bir üslup bize her zaman eserdeki duygunun, empatinin karşı tarafa geçmesinde yardımcı olur.

2020’de World Press Awards yarışmasında karikatür dalında “Yaşam Kaynağı Su” temasıyla ikincilik ödülü, aynı yıl Aralık ayında konusu COVID-19 olan uluslararası Cartoon Rendom yarışmasında birincilik ödülü aldınız. Pandemi, kuraklık, orman yangınları, sellerle boğuştuğumuz şu günlerde, yeşil alanların, su kaynaklarının gitgide tükendiğini ve iklim krizinin tüm dünyayı etkilediğini net bir şekilde görüyoruz. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Kazan kazan zihniyeti bütün insanlığın geleceğini tehdit ediyor ne yazık ki. Doğa, insanlığın kendine yaptığı vahşeti iade ediyor hepimize. Küresel ısınma, salgınlar, doğal afetler günümüzün ve önümüzdeki yüzyılın en büyük sorunları arasında ilk başta yer alacaktır. Buna sebep olan kapitalist üreticiler ve politikacılar da kafalarını kumdan çıkardıklarında elde ettikleri kazançları harcayacak bir dünya bulamayacaklar.

Çizgili Dünya, Çizginin Çizgisi/Karikatürün Serüveni ve Hico/Karikatürler çocukların çizgi/karikatür yoluyla bir fikri ortaya koyabilmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri için bir kapı aralayabilecek kitaplar. Yeni nesil çocukların karikatürle, çizgiyle arası nasıl sizce?
Karikatürün “çocuklar için felsefe” olması açısından çok önemli bir araç olduğunu düşünüyorum. Her çocuğun karikatür çizmesi gibi bir düşünce çok doğru olmayabilir, ki öyledir. Ama her çocuğun karikatürde görsel okuma yapması, karikatürün mesajını çözümlemesi, katmanlar arasında bağ kurma ve analiz etmesi, kişisel gelişimi için olağanüstü imkânlar sunar. Karikatürdeki mizah dili gelişim içindeki çocuklarımızın hoşgörü kültürünün gelişmesine ve tolerans sınırlarının genişlemesine imkân verir. Her şeyden önemlisi çocukların vicdanlı bireyler olması için vazgeçilmez bir sanattır karikatür.

Arada çocuk kitabı da resimliyorsunuz. Bir karikatürist, çocukların kitapla olan bağının da güçlenmesi için çocuklar için karikatür çizerken, kitap resimlerken nelere dikkat etmeli sizce?
Çocuklarımızın vicdanlı bireyler olmasını katkı sağlayan, tükenmişliği, çaresizliği değil umut kavramını besleyen unsurlara yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Çizgi film çalışmalarınız da var. Karikatür ve çizgi film ya da çocuk kitabı resimleme çalışmaları arasında nasıl bir ilişki var? Birbirini beslediği ve ayrıştığı noktalar neler?
Bütün sanat disiplinleri birbirini besler. Asıl olan elinizde güçlü bir hikâyeniz olmasıdır. Aynı hikâye üzerinden çizgi film, karikatür ve kitap resimleme yapabilirsiniz. Kullandığınız araçlar bir parça değişir. Uzun metrajlı çizgi filmler, tıpkı sinema gibi birçok insanın destek vermesi gereken bir sanat dalı. Beş duyuya hitap ediyor olması önemli bir avantaj. Bu avantajı son dönemlerde teknolojinin elverdiği sınırlar dâhilinde bazı karikatürlerimde kullanmaya çalışıyorum. İçeriğine dokunmadan küçük animasyonlar ve ses efektleri ekliyorum.

Çocuk kitapları için karikatür çizmenin dergiler, sergiler, ticari işler ya da yetişkinler için yapılan farklı işlerden ayrıştığı noktalar neler?
Çocuk kitapları için çizimlerin (renk, büyüklük vs.) yaş gruplarına göre değişkenlik gösterdiğini biliyorum. Çocuk kitapları için çizer, editörün taleplerini haklı olarak dikkate almak zorundadır. İllüstrasyon gibi ticari işlerde de müşterinin talepleri ve müdahalesi söz konusudur. Karikatürü her ikisinden ayıran en önemli nokta ise çizerin kendisini istediği gibi ifade edebilmesidir.

Çalışma ortamınız ve disiplininiz hakkında konuşabilir miyiz? Nasıl bir düzene ihtiyaç duyuyorsunuz karikatür çizmek için?
Dağınık bir çizerim. Dağınıklığın en önemli sebebi çizeceğim konuya olan konsantrasyonum. Karikatürleri kâğıt ve kalem gibi klasik yöntemlerle çiziyorum. Ama renklendirmeyi dijital ortamda gerçekleştiriyorum. Eskiz defteri kullanmıyorum. Çizimlerimi yaparken müzik dinlemeyi seviyorum. Üretimlerimi günün geç saatlerinde gerçekleştiriyorum.

Tıpkı iyi bir yazar gibi iyi bir karikatüristin de antenleri sürekli açık gezen iyi bir gözlemci olması gerektiğini, insan ve dünyaya dair bir derdi olması gerektiğini söyleyebilir miyiz?
Özellikle editöryal karikatür çizerleri tıpkı bir gazeteci gibi çalışmak zorundalar. Olayların gidişatını sezinlemek ve öngörülü olmak editöryal bir çizerin en önemli özellikleridir. Karikatür sanatı, dünyadaki sorunlara mercek tutar. Karikatürcü ise bu sorunların vicdanları yaralamasını istemez. Karikatürde, insana ait çelişkiler hayal gücüne katkı sağlar.

Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Üzerinde çalıştığınız yeni projeler var mı?
Gündelik gazete işleriyle birlikte karikatür üretmeye devam ediyorum. Yeni karikatür kitabı projemin üzerinde çalışıyorum.

Kaynak: iyikitap.net

Tagged

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir