Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde normalin üzerinde yağ birikmesi sebebiyle ortaya çıkan bir karaciğer hastalığıdır.
Oluşan bu yağlanmanın derecesi arttıkça karaciğerde iltihaplanmalar oluşmaya başlar ve organ fonksiyonlarında azalma meydana gelir. Bu durum karaciğer hücrelerinde harabiyete neden olabilir, karaciğer kanseri ve siroza kadar varabilen ciddi karaciğer hastalıklarına zemin hazırlayabilir. Karaciğer yağlanması özellikle erken evrelerinde ise kendine has bir belirtiye sahip değildir. Genellikle belirti vermez ve hastaların günlük yaşamında herhangi bir sorun yaşamalarına neden olmaz. Fakat hastalık ilerledikçe ve yağlanma düzeyi arttıkça bazı hastalar karnın sağ üst kısmında basınç ve doluluk hissetmeye başlar.
Bu durum büyüyen karaciğerin çevre doku ve kemiklere yaptığı baskıdan kaynaklanır. Halsizlik ve enerji düşüklüğü, göğüs ve karın bölgesinde ağrı, çabuk yorulma, iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma, sarılık karaciğer yağlanması belirtilerinden bazılarıdır. Karaciğer yağlanması ciltteki belirtileri ile de kendini gösterebilen bir hastalıktır. Kaşıntı, buna bağlı olarak gelişen kızarıklık ve pullanmalar karaciğer yağlanmasının ciltteki bazı belirtileridir. Bu nedenle bu gibi sorunlar yaşayan bireyler bir karaciğer hastalığına sahip olabileceklerini göz önünde bulundurarak gerekli kontrol ve tetkikleri yaptırmalıdır.
Karaciğer yağlanması oluşumunda risk faktörü olan etkenler, obezite, alkol ve sigara kullanımı, hızlı kilo alıp verme, sürekli kullanılan bazı ilaçlar, hareketsiz yaşam, düzensiz yaşam tarzı, yüksek kolesterol, insülin direnci ve diyabet hastalığı, toksin içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi ve gebelik olarak sıralanabilir. Karaciğer yağlanmasının kesin olarak teşhis edilebilmesi için karaciğer ultrasonografisi, tomografisi, MR ve karaciğer biyopsisi uygulamaları yapılır.
Herşeyin başı sağlık, kalın sağlıcakla