Tarihe tanıklık eden zanaat: Dericilik

Genel Yazarlar
Paylaş ;

Yaşam biçimi havancılıkla iç içe olan Türkler’de at koşum takımlarından yiyecek kaplarına, su kırbasından peynir, tereyağı tulumlarına, kitap kabından elbiseye, terlik, sandık ve eyerlere kadar pek çok kullandıkları şeyleri hayvanların derilerinden imal ediyorlardı. At ile iç içe yaşantıları pantolon ve çizme giymelerini mecbur kılmış ve bir çok tarihe tanıklık eden eserlerde de karşımıza çıktığı gibi, deri kullanımı Türklerde çok ileri seviyede olduğu bilinmektedir. Türkler bu yönleri ile dünya toplumlarında öncülük ve örnek olarak deri kullanımının dünyaya yayılmasını sağlamışlardır. Selçuklularda, ahilik teşkilatı ve debbağların (deriyi işleyen kimseler) piri olarak bilinen Ahi Evran öncülüğünde sürdürmüş cilt ve süsleme sanatları ile ününün dünyaya duyurmuş ve Osmanlıda ise zirveye taşımıştır.

Safranbolu Osmanlı son zamanlarında ve Cumhuriyet dönemi ilk yıllarında önemli merkezlerden biri olma özelliğini koruyan ve yaklaşık 800 yıllık geçmişe sahip olan bir kültür varlığı haline gelmiştir.

Evliya çelebi Seyahatnamesi’nde, debbağ ustaları hakkında Safranbolu’dan bahsederken “Bu şehrin kuyumcuları, külahcıları, terzileri ve pak Selmani berberleri meşhurdur, ama debbağları yedi iklimde yoktur. Bu şehir meram’ında bir gune çiçek hasıl olur. Silu ve mavidir. Onun ile debbağlar tabaklayıp gök mavisi renk, şeftali gülü, sarı, turuncu, kırmızı sahtiyani olur ki Arap ve Acem’de meşhurdur.” Sözlerini kullanmıştır. Safranbolu’da deri işletmeciliği özellikle 1950’li yıllardan ve Demir çelik işletmeleri kurulduktan sonra çalışacak usta kalmadığından neredeyse yok olma tehlikesiyle yüz yüzedir. Bu gün sanat ve zanaat diliyle dericilik kapsamında Sempozyum ve çalıştayındayız. Türkiye’nin ilk kadın deri Profesörü olan Eser EKE BAYRAMOĞLU ile birlikteyiz.

Öncelikle Safranbolu’ya katılarak sempozyum ve Çalıştayda bulunarak destek verdiğiniz için gazetemiz, okuyucularımız ve Karabük’lüler adına teşekkür ederiz.

Bize kendinizden bahsedermisiniz? Prof. Eser EKE BAYRAMOĞLU kimdir? 

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi  Deri Mühendisliği Bölümü’nün ilk kadın deri profesörüyüm. Aslında bildiğim kadarıyla Dünya’nın da ilk kadın deri profesörüyüm zira bizim gibi deri  eğitimi veren başka bir ülke olmadığı için bunu söyleyebiliyorum.

DERİ HAYATIN HER ALANINDA YER ALMIŞ MALZEMEDİR

Kâğıdın icadına kadar uzun bir süre yazı malzemesi olarak kullanılan derinin insanlık tarihindeki yeri nedir?

Deri İnsanlık tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Tarihte medeniyetlere bakıldığında hepsinde deri işlendiği gerçektir. Deri işlemeyi bilmeyen toplumlar medeniyet oluşturamamışlardır. Bilginin gelecek nesillere aktarılmasında kullanılan parşömen, atların binek hayvanı olarak kullanılmasını sağlayan eyer takımları, suyu taşımada kullanılan kırba gibi özel mataralar vb. hep deriden yapılmıştır. Deri hayatın her alanında çok fazla yer almış bir malzemedir.

Ne kadar zamandır dericilikle ilgileniyorsunuz? Bu eğitim sürecini nasıl geçirdiniz?

1989 yılında üniversiteyi kazandığım günden beri deri ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Deri ile ilgili sürekli bir şeyler öğreniyorum ve öğretiyorum. Üniversitede bölümümü birincilikle bitirdim. Daha sonra yabancı özel şirketlerde çalıştım. Almanya, İsviçre ve İtalya da deri eğitimleri aldım. Doktoramı yaparken üniversitedeki görevime başladım ve hala Ege üniversitesinde çalışmaya devam ediyorum. Yurt içi ve yurt dışında sayısız kongrelere katıldım, sunumlar yaptım, farklı üniversitelerde  dersler verdim.

Deri kullanılabilecek hale gelinceye kadar hangi aşamalardan geçiyor ve işlenen deriler nasıl ve nereden temin ediliyor?

Bu soru gerçekten çok zor bir soru çünkü bu işi birkaç cümleyle özetlemek mümkün değil. Hangi hayvanın ham derisini kullanıyorsanız istenen materyale göre işlentinizi şekillendirmeniz gerekir . Bunu öğrenmek de yıllar alıyor. Örneğin inek derisinden ipeksi tutumlu ince bir deri yapabileceğiniz gibi kösele de yapabilirsiniz. Burada teknoloji kullanılan kimyasallar ve makineler çok önemlidir. Mamul hale gelen deride yine çok farklı malzemelere dönüşebilme potansiyeline de sahiptir. Özellikle el işçiliği sayesinde katma değeri çok yüksek ürünler üretilebilir.

DERİCİLİK SANATLARIN EN YÜCESİDİR

Dericilik nasıl bir iş, zor bir uğraş mı?

Ahi Evran a göre dericilik zanaat olması yanında bir sanattır hatta sanatların en yücesidir çünkü sabır gerektirir sözü sanıyorum bu soruyu en iyi karşılar.

Deri işi çok zor ve zahmetli bir iştir; bu nedenle deri pahalı bir malzeme olmayı fazlasıyla hak eder. Özel tasarımlarla da değeri daha da arttırılabilir.

Deriden hangi ürün ve eşyalar yapılıyor, yapılan ürünlerin tasarım süreçleri nasıl tamamlanıyor ve en çok tercih edilen çalışma türleri nelerdir?

Bu soru için bir kitap yazılabilir. Deriden kolajen, jelatin gibi gıda maddeleri de üretilebilir, kozmetik ürünleri yapılabilir, saraciye, giysilik, döşemelik,dekoratif amaçlı ürünler, ayakkabı , müzik aletleri,… yüzlerce farklı ürün yapılabilir.

Deri bir ürünü ortalama tamamlama süreci ne kadardır?

Ne yapmak istediğinizle ilgili olarak ham materyal kaynağına göre değişebilir.

Dericilik geçim kaynağı olabilir mi?

Tabi ki olabilir. Bu iş sayesinde birçok kişinin  lüks hayatlar da yaşadığı gerçektir.

El emekleri, gereçler, süs eşyaları ve çeşitli ürünler üretilerek istihdam alanı oluşturulabilir mi? Gerekli insan kaynağı nasıl temin edilir, öğretilme süreçleri ve eğitim maliyetlerinin deri ürünleri istihdamına etkisi nedir?

El sanatları ile ilgili kooperatifler kurulabilir. İyi bir eğitimle mükemmel işler çıkarılabilir. Bu konuda teklifler almaktayım.

SAFRANBOLU’DA İNANILMAZ BİR POTANSİYEL VAR

Safranbolu açısından Dericilik bir kültürel mirastır ancak kültürel mirasımıza sahip çıkacak ve deri işi ile ilgilenecek insan kaynağını oluşturmanın ve bir deri el sanatını icra etmeye teşvik etmenin genel dinamikleri ne olmalıdır?

Safranbolu ya ilk defa geldim ve burada inanılmaz bir potansiyel olduğunu gördüm. Ancak tabakhaneler aktif değil . En azından bir müze şeklinde de olsa açık bir tabakhane bulduğumuza çok sevindim. Gençler para kazanırsa bu işe yönelir. Başlangıçta bu konuya belki belediye öncülük edebilir.

Deriden yapılma ürünlerin kullanılma ayrıcalığı var mıdır ve deri ürünleri kullanılmasını tavsiye eder misiniz?

Deri doğru işlenirse mükemmel bir malzemedir. Suni deri gerçek derinin yerini asla alamaz. Kaliteli işlenmiş bir deriyi her zaman tavsiye ederim.

Zanaat ve Sanat dilinde deri işleme sizce yeterince yaygın mı ve insanlar tarafından bilinirliği hakkında ne söylemek istersiniz?

Dericilik bizim ata mesleğimizdir. Ancak ayakkabı dışında kullanımı fazlaca yaygın değildir çünkü  pahalı bulunmaktadır. Uygun fiyata ceza evleri tarafından üretilen montların kapışılarak satıldığını duymuştum. Belki bu konuda daha fazla çalışmalar yapılabilir.

ÜLKE OLARAK ELİMİZDE ÇOK BÜYÜK FIRSATLAR VAR

Dericiliğin korunabilmesi ve yaygın hale gelebilmesi hakkında neler yapılmalıdır? Dericilik çalışmaları hakkında kurumsal destekler aldınız mı? Deri sanatına ait neler yapabilmeyi isterdiniz?

Ülke olarak çok zengin kültürel mirasa sahip olduğumuzu düşünüyorum. Tanıtım faaliyetlerine önem verilmesi ve çeşitli konularda uzman eleman yetiştirilmesi gereklidir. Ben yurtdışı kongrelerde sunum yapmak için geçmiş yıllarda destekler ve ödüller aldım ancak son yıllarda bu konuda bile bütçe olmadığı söylenmektedir. Dünya’nın  ilk kadın deri profesörü olmam vesilesiye Dünya basınında oldukça ilgi görüyorum. Ülke olarak elimizde çok büyük fırsatlar var ve liyakat sistemine göre hak ettiğimiz yere getirileceğimiz günleri bekliyoruz. Uluslararası ve ulusal  platformlarda Türk dericiliğini tanıtmak isterdim .

Röportaj; Erkan BÖREKÇİ – Uluslararası Politik Ekonomi

Tagged

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir