Akşam kafamızı yastığa koyduğumuzda hangi rüyayı göreceğimizi bilmeden uykuya dalmış oluyoruz. Geçtiğimiz yıl da yani 2020 yılına başlarken de güzel bir yıl temenni ederek başlangıç yapmıştık.
Fakat yeni bir yıla geçmiş olmamıza rağmen gözlerimizi hala açamadığımız ama uyanmak istediğimiz kabus dolu bir yılı geride bıraktık.
İkinci dünya savaşı sonrasından bu yana tüm dünyayı global olarak etkileyen dişe dokunur çok da büyük olaylar yaşanmamış ama 2020 yılı yaşanmayan yılları hiç aratmamış oldu.
Gerek stratejik olaylar gerekse salgın hastalık mücadelesi tüm ülkeleri derinden etkiledi. Türkiye de etkilenen ülkelerden biri. Tek bir farkla ama.
Evet stratejik olarak kendini aşan ve çevresinde bulunan dost ülkelere desteği ile dünya masasında ben de varımı söyleyen bir ülke olarak etkilendi ve etkiledi.
Salgın sürecinde ilk olarak bilim kurulu oluşturup, okulları tatil ederek uzaktan eğitim sistemi ile öğrencileri koruma altına almış oldu.
Ardından Avrupa ve bir çok ülkenin umurunda olmadığı 65 yaş üstü vatandaşlarını sokağa çıkma yasağı ile salgın tehlikesinden uzak tutmaya çalıştı. Yine gençler de taşıyıcıdır diyerek 20 yaş altı gençlere sokağa çıkma yasağı getirerek mücadele sınırlarını genişletti.
Bilim kurulu her gün bir kararla karşımıza çıkarak açıklamalar yapmaya çalıştı. Herkesin şaşkınlıkla izlediği bir durum haline geldi, pandemi süreci.
Dünyada hastaneler bakımından hasta alımlarını durduran ülkeler sessizce vatandaşını ölüme terk ederken, Türkiye tüm hastanelerde ki sağlık çalışanlarını seferberlik ilan etmişcesine görevlendirdi.
Kısa çalışma programı ile çalışan kesimi koruma altına almaya çalıştı.
Sokağa çıkma yasaklarımız arttı.
Mücadele ettiğimiz salgın hastalık yetmiyor gibi elbette stratejik olarak dünya dengesini değiştirmek isteyen ülkelerde boş durmadılar.
Ermenistan ve Azerbaycan savaşı yine 2020 yılının en önemli konu başlığından bir oldu, fakat Türkiye’nin Azerbaycan’a destek vermesi ve bu konuda ki sert ve kesin tavrı dünya da yankı uyandırdı.
Libya içinde dünya masasına yumruğunu vururken yine dünya dengesi değişti. Hasta bir ülke değil şahlanmış bir ülke olarak salgınla mücadele ederken her yere yetebilen bir ülke adını almış oldu.
Yıl kabus olunca felaketlerde bırakmadı, yangınlar, depremler, seller, uçak kazaları derken başımıza meteorda düşecek mi demeye başladık.
Tabi 2020 yılı rüyasında bu kabusları görürken ülkemiz adına güzel karelerde vardı rüyamızda. Teknoloji ile dev adımlar atmaya başladık. Sondaj gemilerimiz doğal gaz rezervlerini buldu, ilk uçan arabamızı tanıttık.
Yerli ve milli çalışmalarımızı arttırdık ve ülke olarak teknoloji bakımından dünya pazarından yer almaya başladık.
Artık bardağın dolu tarafından bakmaya başladık.
2020 yılını geride bıraktık.
2021 yılı içinde kabus görmemek için yarı uyurgezer dolaşmaya başladık.
Rüyalarımızın güzel olduğu bir yıl temennisi ile ülke olarak yeni yıla hoş bulduk.