UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen ve “dünyanın en pahalı baharatı” olarak adlandırılan safranda 1 kilogram ürün elde edebilmek için 510 bin lif gerekiyor.
Boya, yemek, kozmetik, ilaç ve gıda gibi birçok alanda kullanılmasının yanı sıra; hücre yenileme, hafızayı güçlendirme, astım ve solunum yolu hastalıkları, sindirim ve diş eti güçlendirme gibi birçok etkisi bulunan safran bitkisi, Ağustos ayında ekimi yapılırken, Ekim-Kasım aylarında boyu 15-30 santimetre uzunluğa geldiğinde hasadı yapılıyor.
Safranbolu’da 3 bin 500 yıllık geçmişe sahip, Bizans döneminde Batı Anadolu’da ticareti yapılan, Osmanlı döneminde de önemini koruyan safran, “milli bitki” ünvanını alırken Avrupa Birliği Komisyonu tarafından coğrafi işareti tescillendi.
1 gramı 250 liradan satılan safranda 1 kilo ürün elde edebilmek için 510 bin lifin toplanması gerekiyor.
Safran soğanının Ağustos ayında dikiminin yapıldığını belirten safran üreticisi İsmail Yılmaz, 15-30 Ağustos tarihlerinde dikilmesi en uygundur. Bir dönüme yaklaşık olarak 200 kilogram gibi bir safran soğanı dikimi yaparız. 1 kilogram safranı ilk dikimde 8 dönüm alandan elde edebiliriz. Çünkü az verdiği için. İkinci yıl dört dönüm alandan, üçüncü yıl bir dönüm alandan 1 kilogram safran elde edebiliriz. Yaklaşık olarak 1 kilogram safran 170 bin çiçekten elde edilir ama her çiçekte üç tane safran lifi vardır. Bunu 3 ile çarpmamız gerekir. O da yaklaşık olarak 510 bin kırmızı lif elde etmiş oluruz” dedi.
“Tadından ziyade şifası için kullanılır”
Safranın faydalarından ve kullanım alanlarından bahseden Yılmaz, “Safranın en büyük özelliği hücre yenileyici olması. Sakinleştirici, yatıştırıcı ve uykusuzluğa iyi gelir. Metabolizmayı hızlandırır, vücut direncini artırır. Kanserde çok kullanılıyor. Alzaymır da kullanılıyor. Gözdeki sarı noktada ve depresanda kullanılıyor. Bunun yanında yemeklerde kullanılır. Tadından ziyade şifası için kullanılır zaten” diye konuştu.
Yılmaz, “Safranbolu safranını diğer safranlardan ayıran özellik içindeki etken maddelerin daha yüksek olmasıdır.
Diğer bölgelerde üretilen safranlara göre muhtemelen iklimden dolayıdır ki safranal maddeler daha yüksek” ifadelerini kullandı.